Sigorta Finans Dünyası tarafında açıklamalar yapan Akalın Sigorta Genel Müdürü Önder Akalın yeni ifadelerde bulundu. İfadeleri içerisinde sigortanın fiyatlarından bahseden Akalın önemli noktalara değindi.
Son üç dört senedir Türk firmaları ile yabancı sigorta şirketleri arasında satın almalar, birleşmeler yaşandı. Yabancı şirketler Türkiye’de para kazanacaklarını gördükleri için pazara girdiler. Türkiye’de de sigorta şirketleri büyük gelişmeler gösterdi. Araç arızalandığında çekici gönderilmesinden, konut poliçeleri kapsamında verilen ambulans hizmetine kadar hizmetler çeşitlendirildi.
Diyelim ki mesela, ev poliçesi yaptırdığınızda bile dışarıda başınıza gelen kapkaç olayının zararı belirli limitler dahilin de karşılanıyor. Bu önemli bir gelişme demektir. Sağlık sigortalarında iyileştirileme yapılıyor. Ambulans hizmetinden tutun da, ameliyattan sonraki bakıma kadar bakış açısının birkaç adım daha ileriye gittiğine inanıyorum. Dizüstü bilgisayarım yere düştü, kırıldı. Bunun parasını sigorta şirketinden alabiliyorum. 8-10 sene öncesinde bu tür şeyler çok az yapılıyordu. Ödeme yapılırken de araştırılıyordu. Avrupa’ya göre farklıyız ama oldukça yol aldık daha da alacağız. Sigorta poliçelerinin kapsamaları gelişti. Fiyatlarda çok yüksek değil.
Sektöün genelinde fiyata dayalı bir rekabetten hep bahsedilir. Sektörde faaliyet gösteren çok sayıda acente var. Acenteler arasındaki rekabet nasıl gelişiyor?
Müşteriye poliçeyi doğru düzgün anlatırsanız, ürünü müşterinin tarzına göre sunarsanız rekabetten çok etkilenmiyorsunuz. 1992 yılından bu yana sektördeyim. O tarihlerde müzisyen genç arkadaşlarıma hayat sigortası yapmışım, aradan beş altı sene geçmiş evlenmiş, eşinin arabasının sigortasını yapmışım. Aradan yaklaşık 18 yıl geçmiş ben hala o insanların sigortasını yapıyorum. Nedeni doğru poliçe sunuyorum. Piyasada alternatif çok. Pahalı, gereksiz poliçeler verip daha fazla para kazanmak da mümkün. Ancak insanlar birkaç sene sonra ya da o yıl içerisinde aldığı poliçenin değerini anladıktan sonra “Benim acentem iyi, dürüst” diyor. Ve uzun süre çalışabiliyor. Portföyümün yüzde 50’si 10-11 senedir çalıştığım kişilerden oluşuyor. Avukatınız nasıl sizin bütün işlerinizi bilir hukuk danışmanlığınızı yaparsa, b en de sigorta danışmanınız oluyorum. Bunun her acentede olduğuna inanmıyorum. Bazen referanslar ile müşterileri geliyor. Kart bilgilerini istediğimde “Ne münasebet bu bilgileri size niye vereyim?” diye biliyorlar. Çünkü sizi tanımak istiyor.
Geçen sene gecenin geç saatlerinde kaza yapan en az 8-10 müşterim olmuştur. Ben gecenin bir saatinde yatağımdan kalkıp, müşterimin yanına gitmişimdir. Biri Etiler’de, birisi İkitelli’de. Böyle bir mecburiyetim, poliçe keserken hizmet sözüm yok. Bu sadece kişisel, müşteri ile aramdaki diyalogdan ve onu memnun etme isteğimden kaynaklanıyor. Örneğin bir kadın gecenin geç bir saatinde kaza yapmış, korkudan sesi titreyerek beni arıyor. “Bana ne” diyemiyorum. Atlayıp gidiyorum. Müşteri bu hareketi gördüğünde yine size geliyor. Pek çok acente ya “Yardım hizmetini arayın”, ya da “Karakola gidin” der. Bunu yaparken de ücret talep etmiyoruz. Araç hasarlarında yedi iş günü ikame araç verilir. Hasarlı aracın tamir süresi diyelim ki 10 gün. Süreyi uzatabiliyoruz, daha düşük fiyatlandırma yapabiliyoruz. Diyeli ki, ben de x poliçemin değeri bin lira, başka yerde 600 lira Yüzde 40 fark var. Fiyatından dolayı başka acenteye gidiyor, ancak beklediği hizmeti alamayınca kırgınlığa kapılabiliyorlar.
WhatsApp